Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından Zorlu Holding’te başlayan “Ramazan tebriği” krizi yeni bir boyut kazandı. Holding CEO’su Cem Köksal’ın istifasının ardından şimdi de Vestel Şirketler Grubu CEO’su Ergün Güler görevinden ayrılıyor. Her iki üst düzey yöneticinin ayrılığı, şirketin iç dinamiklerinde ciddi bir sarsıntıya neden oldu.
Olay, Vestel CEO’su Ergün Güler’in Ramazan ayı vesilesiyle çalışanlara gönderdiği tebrik mesajıyla başladı. Ancak bu tebrik, Zorlu Holding CEO’su Cem Köksal tarafından eleştirildi. Köksal, holdingin 70 yıllık tarihinde yalnızca dini bayramlar olan Şeker ve Kurban bayramlarının kutlandığını, Ramazan ayına özel bir kutlama geleneği olmadığını belirtti. Açıklamasında, “Şirket olarak dinden bağımsız bir duruş sergiliyoruz. Çok uluslu bir yapıyı hedeflerken, farklı inanç ve milletlerden çalışanlarımızın hassasiyetini gözetmek zorundayız” dedi.
Bu açıklamanın ardından yaşananlar hızla kamuoyuna yansıdı. Şirket içi yazışmaların basına sızmasıyla birlikte Cem Köksal hakkında soruşturma başlatıldı ve kısa süre sonra istifa etti.
VESTEL CEO’SU DA GÖREVİ BIRAKTI
Yaşanan gelişmelerin ardından Vestel Şirketler Grubu CEO’su Ergün Güler’in de görevinden ayrıldığı açıklandı. Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan bildiriye göre, Güler 9 Nisan 2025 tarihi itibarıyla CEO’luk görevinden ayrılacak. 1 Mayıs 2025 tarihinden itibaren Zorlu Holding A.Ş. Yurt Dışı İştirakler ve Yatırımlar Başkanlığı görevine getirilecek.
Bu gelişmeyle birlikte, Ramazan tebriği tartışması sadece kişisel bir polemik olmaktan çıkarak, Zorlu Holding’in üst düzey yönetim yapısında ciddi değişimlere neden oldu.
YENİ CEO ATANANA KADAR GÖREV ÖMER YÜNGÜL’DE
Vestel CEO’luğuna henüz yeni bir atama yapılmadı. Şirketten yapılan açıklamada, 9 Nisan 2025 tarihinden itibaren görev geçici olarak Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Ömer Yüngül tarafından üstlenilecek.
Yüngül, Vestel Grubu’nun yeniden yapılandırma sürecinde geçici bir liderlik rolü üstlenecek ve olası yeni atamalar için köprü görevi görecek.
KURUMSAL KÜLTÜR VE İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ TARTIŞMASI
Zorlu Holding’te yaşanan bu olay, Türkiye’de kurumsal şirketlerin inanç özgürlüğü, çok kültürlülük ve kurumsal iletişim politikaları konusundaki yaklaşımlarını da gündeme taşıdı. Özellikle çok uluslu şirketlerin dinî hassasiyetler karşısında nasıl pozisyon alması gerektiği, iş dünyasında yeni bir tartışma başlattı.
Uzmanlara göre, çalışanlara yönelik dini tebrikler ya da kutlamalar konusunda şirketlerin açık ve şeffaf bir iletişim politikası benimsemesi, benzer krizlerin önüne geçebilir.
Kaynak:https://www.medyaradar.net/
Ünlü sanatçı Volkan Konak’ın vefatının ardından sosyal medyada yaptığı paylaşım nedeniyle tepki çeken psikolog Fatih Reşit Civelekoğlu, Beyaz TV ekranlarından gönderildi. “Nur Viral’le Hayatta Her Şey Var” programında sıkça yer alan Civelekoğlu’nun, Konak hakkında sarf ettiği sözler kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı.
TEPKİ ÇEKEN SÖZLER: “İYİ BİLMEZDİK”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin İskele kentinde verdiği konser sırasında fenalaşarak hayatını kaybeden Karadeniz müziğinin sevilen ismi Volkan Konak hakkında Fatih Reşit Civelekoğlu’nun sosyal medya paylaşımı adeta gündemi sarstı.
Civelekoğlu, yaptığı paylaşımda “İyi bilmezdik” ifadesiyle başlayan açıklamasında, “Bunlar günahı açıktan açığa işleyen kişilerdir. Babacan tavırlı olurlar, mahallenin gençliğini kötü alışkanlıklara teşvik ederler. Zina ettirirler, alkolle alıştırırlar” şeklinde ifadeler kullanarak, hem Konak’ın sevenlerinden hem de kamuoyundan sert eleştiriler aldı.
SOSYAL MEDYADA YANKI UYANDIRDI
Söz konusu paylaşım sosyal medyada kısa sürede yayılırken, binlerce kullanıcı Civelekoğlu’na tepki gösterdi. Volkan Konak’ın vefatının hemen ardından yapılan bu çıkış, birçok kişi tarafından “saygısızlık” ve “nefret söylemi” olarak nitelendirildi. Ünlü isimler ve sanatçılar da tepkilerini dile getirerek, bu tür ifadelerin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
BEYAZ TV: “ARTIK EKRANLARIMIZDA YERİ YOK”
Gelen tepkilerin ardından, Beyaz TV yönetimi harekete geçti. Kanal yönetimi, Fatih Reşit Civelekoğlu’nun artık televizyon programlarında yer almayacağını açıkladı. Civelekoğlu da bu kararı doğrulayarak kendi sosyal medya hesabından, “Kanal yönetiminin aldığı kararla Beyaz TV ekranlarında yer almayacağım” açıklamasında bulundu.
Böylece Beyaz TV, kamuoyunun tepkisine kayıtsız kalmadı ve tartışmalı ifadeler nedeniyle Civelekoğlu ile yollarını resmen ayırdı.
TOPLUMSAL HASSASİYETLER GÜNDEMDE
Bu olay, özellikle kamuya açık platformlarda konuşan kişilerin toplumsal hassasiyetlere daha fazla dikkat etmesi gerektiğini bir kez daha gündeme taşıdı. Volkan Konak gibi milyonların sevgisini kazanmış bir sanatçının ölümünün ardından yapılan bu paylaşım, hem etik değerler hem de yayıncılık sorumluluğu açısından ciddi tartışmaları beraberinde getirdi.
Kaynak:https://www.medyaradar.net/
Belçika’da dijital korsanlığa karşı örnek teşkil edebilecek nitelikte geniş çaplı bir operasyon düzenlendi. Özellikle futbol maçlarını ve diğer spor etkinliklerini yasa dışı yollarla izleten IPTV sistemlerine yönelik yapılan müdahale, ülkedeki binlerce kullanıcının ekranlarının bir anda kararmasına yol açtı. Cumartesi gecesi itibarıyla IPTV üzerinden maç izleyenlerin yaklaşık %50’si yayına erişimini kaybetti.
MAHKEME KARARIYLA YÜZLERCE SİTE KAPATILDI
Spor yayıncılığı alanında faaliyet gösteren uluslararası dijital platform DAZN, korsan yayınlara karşı hukuki mücadele başlattı. Belçika’da mahkemeye sunulan başvuru, telekom operatörleri ve alternatif servis sağlayıcılar üzerinden yürütüldü. Mahkeme, korsan IPTV sağlayıcılarının kullandığı yüzlerce yasa dışı internet sitesinin dinamik biçimde engellenmesine hükmetti.
Bu karar doğrultusunda, internet servis sağlayıcıları (ISS) DNS seviyesinde müdahale ederek korsan yayın yapan siteleri devre dışı bıraktı. Ayrıca engellenen adreslerin “ayna” (mirror) ya da “taklit” (clone) sitelerinin de kapsama alındığı ve erişimlerinin durdurulduğu bildirildi.
DAZN: “GERÇEK BİR ZAFER”
Operasyonu yönlendiren ve destekleyen DAZN, bu müdahalenin korsan içerikle mücadelede “gerçek bir zafer” olduğunu belirtti. Açıklamada, bu tür korsanlık faaliyetlerinin yalnızca yayın haklarını ihlal etmediği, aynı zamanda spor kulüpleri, yayıncılar ve yasal içerik üreticilerinin ekonomik zararına yol açtığı vurgulandı.
DİNAMİK ENGELLEME MODELİ DİĞER ÜLKELERE DE YAYILABİLİR
Belçika’da hayata geçirilen bu uygulama, “dinamik engelleme” modeliyle dikkat çekiyor. Yani sadece mevcut korsan siteler değil, bunların yeniden adlandırılarak yayın yapmaya devam etmeye çalışacak versiyonları da otomatik olarak filtreleniyor. Bu modelin, Avrupa başta olmak üzere birçok ülkede örnek alınarak uygulanması bekleniyor.
TEKNOLOJİK TAKİP VE HUKUKİ DESTEK BİRLEŞTİ
Korsan IPTV servislerinin büyük bölümü, sabit adresler yerine sürekli değişen alan adları ve sunucularla faaliyet gösteriyor. Belçika’daki mahkeme kararı, bu sorunu “dinamik DNS engelleme” ile çözerek, anlık olarak yasa dışı içeriğin dağıtımını kesintiye uğrattı. Üstelik bu müdahalenin maliyetleri internet servis sağlayıcıları tarafından karşılandı.
Uzmanlara göre bu tür kararlar, dijital korsanlıkla mücadelede teknolojik altyapı ile hukuki yaptırımların etkili bir şekilde birleştirildiği nadir örneklerden biri olarak öne çıkıyor.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin işaret ettiği ‘umut hakkı’ düzenlemesinin, TBMM gündemine geleceği iddia edildi. Bu düzenleme, PKK elebaşı Abdullah Öcalan ve beraberindeki mahkumların yararlanacağı bir düzenlemeyi kapsıyor.
‘UMUT HAKKI’ DÜZENLEMESİ
Serbestiyet’in haberine göre, TBMM’ye Mayıs ayında “umut hakkı”yla ilgili bir düzenlemenin gelmesi bekleniyor. Silah bırakan PKK’lılarla ilgili yol haritasının netleştirileceği süreçte, bu düzenleme infaz yasasında yapılması öngörülen değişikliklerden ayrı tutuluyor.
AİHM İÇTİHADI VE ÖCALAN
AİHM içtihadına göre, umut hakkı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış mahkumların, cezaevinde 25 yılını doldurduklarında iyi hal gerekçesiyle şartlı salıverilmelerini tanımlıyor. AİHM, 2014’te Öcalan için umut hakkı değerlendirmesinde bulunmuş ve bu konuda yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirtmişti.
ÖCALAN İMRALI’DA KALACAK, DİĞER MAHKUMLAR SERBEST KALACAK İDDİASI
Düzenlemenin hayata geçmesiyle Öcalan’ın İmralı’dan ayrılmayacağı, ancak daha sık ve düzenli iletişim kurması planlanıyor. Ayrıca, İmralı’da kalan diğer PKK’lı mahkumlar; Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’ın da “umut hakkı”ndan yararlanarak serbest kalması öngörülüyor.
Kaynak: www.medyaradar.net
FIFA, hakemler ve kaleciler için yeni bir kural değişikliği duyurdu. Bundan böyle kaleciler, topu elinde yalnızca 8 saniye tutabilecek. FIFA, bu kararı FIFA Kulüpler Dünya Kupası’na yönelik olarak açıkladı.
8 SANİYE KURALI
FIFA, Kulüpler Dünya Kupası’nda kalecilerin zaman geçirmesini engellemek amacıyla yeni bir kural uygulamaya karar verdi. Yeni kurala göre, kaleciler topu elinde en fazla 8 saniye tutabilecek. Süre aşımı durumunda rakip takıma köşe vuruşu verilecek. Daha önceki kurallar ise kalecilerin topu 6 saniye tutmalarına izin veriyordu, ancak bu kural hakemler tarafından nadiren uygulanıyordu.
HAKEMLER İÇİN VÜCUT KAMERASI
FIFA Kulüpler Dünya Kupası’nda yer alacak hakemler, yeni kurallarla birlikte vücut kameraları kullanacak. FIFA Hakem Komitesi Başkanı Pierluigi Collina, bu yeniliği şu sözlerle değerlendirdi: “Hakemin ne gördüğünü görme olanağına sahip olmak, hakemin çağrıyı nasıl yaptığını değerlendirmek için daha önce hiç sunulmamış bir perspektiften alınan görüntülerin seyircilere yeni bir deneyim sunma bakımından iyi bir şans olduğunu düşünüyoruz.”
Kaynak: www.medyaradar.net
News
