PARÇALI AZ BULUTLU
İMSAK'A KALAN SÜRE
22 Kasım 2024 Cuma
7 Mayıs 1967 Yılında İstanbul’un Paşabahçe semtinde doğan Serdar Ozansoy, ilk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladı. Fenerbahçe Lisesi’nin ardından Bursa’da Uludağ Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Ekonometri bölümüne devam ettiği yıllarda amatör küme ile başlayan basketbol serüveni Bursa Belediyespor takımının 2. Lige çıkması ile profesyonel hale geldi. Hem kulüp takımında hem de Uludağ Üniversitesi Basketbol takımında uzun yıllar basketbol oynayan Serdar Ozansoy 29 yaşında evlenerek İstanbul’a döndü ve basketbolu amatör küme seviyesinde oynayarak hem iş hayatına atıldı hem de spor yapmaya devam etti. Bugün itibarı ile iki kız evlat babasıdır.
İlk kariyer macerası Sanrep Kağıt Sanayi A.Ş. firmasında satış bölümünde oldu. (1995 – 2000) Çok uluslu olan Andritz ve Voith firmalarının Türkiye’de takip edip teslim ettikleri kağıt hamuru hazırlama ve kağıt makineleri kurulumu projelerinde rol aldı. Bu daha çok iş hayatını öğrenme ile geçen bir zamandı.
2000-2009 yılları arasında Beyaz Bilgisayar firmasında İthalat Müdürlüğü yaparak uzak doğu kültürü ile tanıştı. Bu firmada ağırlıklı Hong Kong, Çin, Taiwan olmak üzere Thailand ve Japonya ülkelerine seyahatlerde bulundu. Özellikle her çeyrekte yapılan ziyaretlerle Çin’in Hong Kong, Shenzen, Guanzhou, Shanghai ve Pekin bölgelerinden tüketici elektroniği üzerine tedarikçiler ile çalıştı. 2002 yılında çalışılan birçok OEM marka üreten üretici yanında o yıllarda piyasadaki en güçlü tüketici elektroniği markalarından biri haline gelen Taiwan Menşeili Orite markasını firmaya kazandırdı. 2004 yılında dünyanın 5 büyük fotoğraf makinesi üreticisinden biri olan Olympus firmasının distribütörlüğünü firma bünyesine kazandırdı.
2009 – 2011 yılları arasında Toshiba Türkiye’de Ürün Müdürü olarak çalıştı. Bu firmada çalışırken fuar, bayi toplantıları, firma görüşmeleri gibi çeşitli sebeplerle Almanya, Fransa, İtalya gibi Avrupa ülkelerini ziyaret etme şansı buldu. Burada çalışması sırasında firmanın kardeş firması olan Nar Teknoloji’ye Pentax fotoğraf makinaları ve NEC projektör bölümünün distribütörlüğünü kazandırdı. Toshiba bugün tüketici elektroniği ile ilgili firmasını kapatmış olsa da Pentax ve NEC distribütörlükleri Nar Teknoloji üzerinden devam etmektedir.
2011-2016 yılları arasında Ekin Teknoloji firmasında Satış Müdürlüğü yaptı. Bu firmaya geçişi ile tüketici elektroniği piyasasından çıkıp yazılım ve ürün üreterek proje teslim eden bir sektöre girdi. Burada çalışılan yıllar boyunca GCC bölgesindeki ülkeleri ziyaret etme şansı oldu. Ürdün, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Cezayir, Fas gibi ülkelerde projelerin alınması ve teslimi için görüşmelerde bulundu. 2014-2016 yılları arasında BAE Dubai’de Türkiye’deki firmanın uzantılı firmasını Dubai Silicon Oasis serbest bölgesinde kurup çeşitli kademelerde devlet firmaları ile yapılan projelerde firmayı üst düzeyde temsil etti. Firmada görev aldığı 5 yıl boyunca Türkiye de dahil olmak üzere Hollanda, Almanya, Fransa, İngiltere, Amerika, BAE, Katar, Ürdün ülkelerindeki çeşitli şehirlerde tertip edilen fuarlarda sayısız fuar katılımı yaptı.
Çalıştığı yıllar boyunca spor ve özellikle basketbol ile bağı hiç kopmadı. Gerek yurt içinde gerekse yurt dışındaki gurupları ile haftada en az iki kere basketbol oynama şansı oldu. Yüzme ve masa tenisi sporlarını da yaparken bireysel spor yapmaya hep devam etti. Sonraki dönemde farklı sektörlerde danışmanlıklar yaptı. Özellikle veteriner sarf malzemeleri sektöründe çalıştığı firmaya dördü Avrupa’dan ve biri Kore’den olmak üzere toplamda 5 tane distribütörlük kazandırdı. Yurt dışı ilişkilerini hep ön planda tutarak firma bazındaki ilişkileri anlamlı ve daimi dostluklara dönüştürdü. Bugün itibarı ile tüm bu dostlukları saygı ve sevgiyle devam ettirmektedir.
Pandemi sürecinde uzun süredir hayal ettiği Ören’de yaşama hayali gerçek olurken son yıllarda da yurt içi ve yurt dışında çeşitli Veteran basketbol turnuvalarına katılmıştır ve katılmaya devam etmektedir. Son bir buçuk yıldır Sn. Mete Megrel başkanlığındaki Bursa Megrelspor takımında +50 ve +55 kategorilerinde ortalama senede 4 turnuvaya (Bursa, Bolu, Marmaris ve Kemer) katılmaktadır. Bursa Megrelspor ekibi katıldığı sayısız turnuvadan şampiyonluklarla dönen ve iş hayatında başarılı olmuş iyi basketbolculardan oluşan bir ekiptir ve takım oyunu ön plandadır.
Hobileri arasında gitar çalmak, motosiklet ile gezmek, tabanca atıcılığı, seyahat etmek ve yeni insanlarla tanışmak, sinema, tiyatro, Quantum felsefesi, Youtube üzerinde farklı konularda araştırmalar yapmak ve özellikle Z kuşağını daha iyi anlamak için sosyal medya enstrümanlarını daha etkin biçimde kullanmayı öğrenmek bulunmaktadır.
Pandemi sürecinin sonuna doğru 2022 yılının başında yolu STS Elektrik Sanayi ve Ticaret A.Ş. firması ile kesişmiştir. Yaklaşık 20 yıldır metal kablo tavası üreten ve sektörün önde gelen lider firmalarından olan bu organizasyonun sahibi Sn. Murat Köksal ve firmanın sahip olduğu genç, dinamik ve iyi kadrodan olumlu anlamda etkilenmiş ve bu organizasyon için var olan ihracatın geliştirilmesi konusunda bir birliktelik gerçekleşmiştir. Firmadaki genç ve dinamik ekip ile olumlu anlamda kaynaşıp, mevcut olan tüm tecrübelerini paylaşmak misyonu ile bu yolculukta yeni şeyler öğrenirken çeşitli başarılara imza atmak için yola çıkmıştır. Atatürk’ün “Hiç durmamak üzere yola çıkanlar, asla yorulmazlar.” lafı iş hayatında çok değer verdiği bir motto olmuştur.
Kendi sözleri ile:
“Tesadüf diye bir şey yoktur, insanların hayatları çeşitli etkileşimlerde bulunmak için farklı bahanelerle kesişir. Çalışma ortamı bunlardan biridir. Bunu aynı yöne yapılan bir başarı yolculuğu gibi düşünürsek, insanlar bu yolda birbirleri ile etkileşime girerek birbirlerinden çeşitli bilgiler öğrenirler. Bu yolculukta saygı, sevgi ve anlayış ile ilerlemek hem keyifli çalışma hem de mutlu ve başarılı olmayı tesis edecektir. Yeri geldiğinde ailenizden çok iş arkadaşlarımız ile vakit geçirdiğimizi hatırlayalım. İş ortamımızı güzelleştirmek elimizdedir. Çalışanların mutlu olduğu güzel bir ortamda çalışmak ise çok keyiflidir.
Şunu söyleyebilirim, eski çalıştığım firmalardaki tüm arkadaşlarımın neredeyse hepsi ile hala iletişimimiz vardır. İletişimimiz az bile olsa, görüştüğümüz anda ve yerde muhabbetimiz kaldığı yerden devam eder. Düstur edindiğim bu konuyu farklı ülkelerden tanıştığım müşteri ve tedarikçiler için de söyleyebilirim. Çalıştığımız alanı saygı, sevgi ve anlayışın olduğu bir mekana çevirirsek, herkes mutlu bir şekilde işini yapacaktır. Bu da şüphesiz başarının en önemli anahtarlarından biridir.
Bu bağlamda iş arkadaşı, müşteri veya tedarikçi olarak karşılaştığım her arkadaşımı kendime dost olarak kabul etmiş ve yakın tutmuşumdur. Bu olumlu iletişim sayesinde başarı ve mutluluk hep etrafımızda olmuştur. Keyifli zaman geçirip, mutlu ve başarılı olmak ne kadar güzel, değil mi?
Tecrübeler büyük fedakarlıklar sayesinde kazanılır. Bu tecrübeleri ise gelen genç nesil ile paylaşmak çok önemli. Gelen neslin yetişmesi, gelişmesi ve bizlerden daha ileri gitmesi gerekir ki firmalarımız ve sonucunda cennet Türkiye’miz daha da ileri gitsin. Bunun için firma bazında alınacak eğitimler çok önemlidir. Müdürlerin tecrübelerini çalışanları ile paylaşması, onları özenle yetiştirmesi, elemanların gelişmelerinde çok önemli rol oynar. Kimse sonsuza kadar iş hayatında kalmaz, kalamaz. Bu yolculukta bilgilerini paylaşanlar her zaman daha değerli olur ve hep saygıyla, sevgiyle hatırlanırlar.
Müşteri iletişimi, zaman yönetimi, sorun çözme, işin teknik gereklilikleri tabi ki öğrenilmesi gereken konular. Ancak taraflar arasında olumlu ilişki yönetimi ise öğrenilmesi gereken en önemli konulardan biridir. Özellikle olumsuz durumları olumlu durumlara çevirebilmek çok önemlidir.
Gençlere tavsiyem; sevdikleri, ilgi duydukları, hatta hobileri olan konuları mümkünse bir iş konusunda dönüştürmeleridir. Bu yapıldığında Steve Jobs’ın aslında biraz daha farklı olarak söylediği şu sözü gerçek olacaktır: “İşlerini severek ve tutku ile yapanlar, hayatlarında bir gün bile çalışmamış olurlar.” Üstelik bu olurken işe eklenen sevgi ve tutku ile işin yapısı ve başarısı çok farklı yerlere gidecektir.
Ayrıca yoğun iş temposu bile olsa çalışanlar kendilerine, ailelerine ve hobilerine mutlaka vakit ayırmalıdırlar. Müzik, sinema, tiyatro gibi sanatsal faaliyetler yanında yabancı diller, politika, diğer ülkelerin kültürlerini tanıyarak ve global konularda bol bol okuyarak kendilerini geliştirmelidirler. Bu gelişimler dönemsel olarak odağımızı değiştirir ve bizleri şarj ederek hayatta daha ileri gitmemizi sağlar. Nihayetinde hayat sadece iş dünyası değildir. Farklı kulvarlarda da ileri gitmek bizlere her zaman kazandırır. Hedef daha iyi bir çalışan, daha iyi bir insan olmalıdır. Bunun için kendimize yapacağımız her türlü yatırım doğrudur.
Hayatı sadece iş dünyası olarak almak yerine bir bütün olarak görüp iş hayatı sonrası için de bir takım hazırlıklar yapmak doğru olacaktır. Emeklilikte de zamanı verimli ve keyifli olarak geçirmek hayatımıza farklı anlam ve hedefler kazandıracaktır. Bu dönemde dahi spor insanın hayatında olmalıdır. Hedef ne yaparsak yapalım mutlu olmak, hayatı en sağlıklı ve keyifli şekilde yaşamaktır.”