Çin’de, koronavirüs ile mücadele kapsamında alınan önlemler, ülke genelinde protestolara neden olmuştu.

Çıkan olaylar üzerine tedbirlerin gevşetilmesi, virüse bağlı can kayıplarını geri getirdi.

Ulusal Sağlık Komisyonu’na göre; ülkede son 24 saatte 77’si yurt dışı kaynaklı 1995 vaka tespit edilirken virüs nedeniyle 2 kişi hayatını kaybetti.

Ülkede en son 4 Aralık’ta koronavirüs kaynaklı 2 can kaybı bildirilmişti.

Başkent Pekin’de, 7 Aralık’ta tedbirleri gevşetmeye yönelik yeni yaklaşım benimsemesinin ardından virüse bağlı ilk ölüm vakaları gerçekleşti.

Hastaneler, morglar ve krematoryumlarda yoğunluk arttı

Pekin’de hastaneler, morglar ve krematoryumlarda yoğunluğun arttığı gözlendi. Hayatını kaybedenlerin yakınları, ulusal ve uluslararası basına verdiği demeçlerde mevtaların son anlarında solunum zorluğu gibi bazı koronavirüs semptomlarının görüldüğünü bildirdi.

Uzmanlar, tedbirlerin gevşetilmesiyle birlikte virüsün daha fazla yayılmasına rağmen vaka ve can kaybı rakamlarında belirgin artış gözlenmemesinde, yeni yaklaşımda test zorunluluğunun kaldırılmasıyla test oranlarının azalmasının etkili olabileceğine işaret ediyor.

Virüsün doğrudan veya dolaylı etkisinin olduğu bazı ölümlerin, test yapılmadığı için kayıtlara geçmediği tahmin ediliyor.

Koronavirüs, birincil ölüm sebebi olarak kayda geçmeyecek

Devlet Konseyine bağlı Müşterek Salgın Koruma ve Kontrol Mekanizması, ölüm nedenlerinin tespitinde uygulanacak yeni standartlara dair hastanelere gönderdiği talimatta, kronik rahatsızlıkların ve diğer komplikasyonların birincil ölüm sebebi olduğu vakalarda, hastanın testi pozitif olsa dahi “virüse bağlı ölüm” olarak kayda geçirilmeyeceğini bildirdi.

Talimatta, birincil ölüm sebebinin koronavirüs sayılması için, hastanın solunum zorluğu yaşadığının kanıtı olarak, atardamar oksijen doygunluk değerinin yüzde 93’ten az ölçülmesi gerektiği belirtildi.

Yeni standartlar nedeniyle geçen hafta bakteriyel akciğer enfeksiyonundan hayatını kaybeden 74 yaşında bir hasta ile kalp krizinden ölen bir üniversite öğrencisi, testleri pozitif olduğu halede, “virüse bağlı ölüm” olarak kayda geçirilmedi.

Ekonomi ve finans dergisi Caixin, 8 Aralık’ta iki eski devlet medyası çalışanının vefatına ilişkin haberinde, emekli gazetecilerin koronavirüsten hayatını kaybettiğini bildirmiş fakat ölümler ertesi gün resmi kayıtlara yansımamıştı.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde de 2 Aralık’ta karantina merkezinde bir kişinin hayatını kaybettiği bildirilmiş fakat koronavirüse bağlı ölüm olarak kayda geçmemişti.

Müşterek Salgın Koruma ve Kontrol Mekanizması, 7 Aralık’ta tedbirlerin uygulanmasında yeni yaklaşımı duyurmuş; geniş çaplı kapanma, merkezi karantina, toplu testler ve seyahat kısıtlamalarının terk edilmesi gerektiğini bildirmişti.

Vakaların kaydını tutan Ulusal Sağlık Komisyonu, 14 Aralık’ta, test zorunluluğun kaldırılmasının ardından hastalık belirtisi göstermeyen vakaların tespiti zorlaştığı için, artık bu türden vakalara resmi istatistiklerde yer verilmeyeceğini bildirmişti. Komisyon, yalnızca “doğrulanmış” vaka, hasta, ölüm ve iyileşen sayılarını günlük olarak duyuracağını ifade etmişti.