AÇIK
İMSAK'A KALAN SÜRE
Merhabalar, Sibel Çetin Ben. Antalya’da doğdum. Akdeniz Üniversitesi tarih bölümünü okurken bir yandan da psikolojiye duyduğum merakla başladığım yolculuk sosyoloji, aile danışmanlığı, koçluk eğitimleri, klinik psikolojide yüksek lisanstan sonra “Kişisel Gelişim Uzmanları Derneğinin Kurucu Üyeliği” ile devam etti. Bu tür eğitim ve çalışmaların eğitim sektörü adına elzem olduğunu düşünüyorum. Eğitim artık türkçe matematikten ibaret değil çünkü. Öğrencilerin hedeflerine giden yolda onlara eşlik etmek için onların ruhunu okumak, onları anlamak, değerli olduklarını hissettirmek gerekiyor. Aslında çocuk işçiydim diyebiliriz 8. Sınıftan beri çalışıyorum. Eğitim sektöründe çalışmaya ise üniversite 3. Sınıftayken başladım. Mezun olduğum günden beri de eğitim sektörünün saygın eğitim kurumlarında yöneticilik yapıyorum.
Çünkü işe yarama ve iz bırakma duygusu bende çok yoğun. Bir de bu duyguları iliklerinize kadar yaşayacağınız bir kurumun yöneticisi olduğunuz zaman sizin çabalarınızdan etkilenip herkes bir çaba içine giriyor. Birlikte muhteşem bir ahenk yakalıyoruz, sadece insanların ruhuna, hayatlarına dokunmak değil, bunu başkalarıyla birlikte yapmak bana eşsiz bir huzur veriyor.
En büyük zorluk eğitimin değişen şartlarına uyum göstermek. Çünkü yeni bir nesil var karşımızda beklentileri, umutları çok farklı. Ancak eğitim sistemimiz biraz daha geleneksel. O güzel yüzlerinde bu hayal kırıklığını silmek zor. Bu süreçte elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz elbette ama her şey çok daha güzel ve sorularımız gibi yeni nesil olabilirdi.
En güçlü yanım, yürümeyi planladığım yolda hiçbir engeli engel olarak görmeyip pes etmeden yoluma devam etmek diyebilirim. Bazen bir şeyleri yaparken zorlaya biliyorum ancak bir süre sonra bunu dönüştürebiliyorum ve başarı odaklı yönümü sevgiyle birleştirmek de güçlü yönüm. İçinde sevginin olmadığı hiçbir şey o adar da güçlü değildir çünkü… Zayıf yönüm ise törpülediğime inanmaya çalışsam da maalesef “ya hep ya hiç’çi” bakış açım… Bu bana büyük zaferler de kazandırdı ancak kırdığı noktalar da oldu.
Başarı ve sevgi odaklıyım, ikisini de ayrılmaz bir bütün olarak görüyorum. Başarılı oldukça mutlu olup, daha fazlası için mücadeleyi hiç bırakmıyorum. Ama sevgi çok mühim, en başarılı hissettiğim bir yerde bile sevgi eksikse kıymeti yok, en mutlu olduğum alanınım iş olmasına karşın sevildiğimi hissetmediğim bir iş alanında da bulunmam. Yine ya hep ya hiçe çıktı sanırım bu sorunun cevabı
Kendinizi keşfedin, gerçekten ne istediğinizi bulun, bulamadınız mı bulana kadar deneyin deneme yanılma da en güzel öğrenme yöntemlerinden biri… Hayat doğru planlama yaptığınızda hayallerinizi gerçekleştirmek için o kadar da kısa bir süre değil… Sevgiyle huzurla kalınız.
MAGAZİN
22 Kasım 2024MAGAZİN
22 Kasım 2024MAGAZİN
22 Kasım 2024MAGAZİN
22 Kasım 2024MAGAZİN
22 Kasım 2024MAGAZİN
22 Kasım 2024MAGAZİN
22 Kasım 2024