AZ BULUTLU
İMSAK'A KALAN SÜRE
Ortadoğu’daki gerginliklere bir nebze olsun rahatlama getiren haber, dün gece İsrail ve Lübnan arasında sağlanan ateşkesle geldi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun liderlik ettiği güvenlik kabinesinin onayıyla hayata geçen bu karar, Lübnan’da sevinçle karşılandı. Sayda kentinde saldırılar nedeniyle bir okul binasına sığınan Lübnanlılar, haberi kutlamalarla karşıladı.
Ateşkesin duyurulmasının ardından Lübnan’ın Sayda kentindeki halk, okul binasından dışarı çıkarak kutlama yaptı. Bazı Lübnanlılar, İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın posterlerini taşıyarak tepkilerini ve duygularını ifade etti. İsrail’in kuzey Lübnan’da yürüttüğü operasyonların sona ermesiyle, bölgedeki halkın bir nebze de olsa rahatladığı gözlendi.
Ancak halk arasındaki bu sevinç, temkinli bir umut taşıyor. Çünkü yıllardır süregelen İsrail-Hizbullah gerginlikleri, ateşkesin sürdürülebilirliğine dair belirsizlikleri de beraberinde getiriyor.
İsrail Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, ateşkes anlaşması dün akşam güvenlik kabinesinin toplantısında kabul edildi. Anlaşmanın bugün sabah saat 04.00’te (Türkiye saatiyle 05.00) yürürlüğe girmesi bekleniyor. İsrail basını, haberi “Lübnan’da ateşkes onaylandı” başlıklarıyla duyurdu.
Başbakan Binyamin Netanyahu, toplantı sonrası yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Hizbullah’ı onlarca yıl geriye götürdük. Eğer anlaşmayı bozarlarsa, onlara sert bir şekilde karşılık vereceğiz. Lübnan ile ateşkes anlaşması, İran tehdidine odaklanmamız için bir fırsat yaratıyor.”
Netanyahu, anlaşmanın süresinin sahadaki gelişmelere bağlı olacağını ve İsrail’in kuzey sınırındaki vatandaşların evlerine güvenle dönmelerini sağlama hedefi taşıdığını belirtti.
Netanyahu, ateşkesin yalnızca Lübnan ile ilişkilerde bir yumuşama sağladığını, ancak Hizbullah’ın potansiyel tehditlerine karşı İsrail’in misilleme haklarını saklı tuttuğunu vurguladı. İsrail’in kuzey sınırındaki güvenlik endişelerini giderdiğini savunan Netanyahu, özellikle İran’a odaklanacaklarını şu sözlerle dile getirdi:
“Ortadoğu’nun çehresini değiştiriyoruz. Artık İran tehdidine odaklanacağız.”
Netanyahu, Gazze’de kalan rehinelerin geri getirilmesi konusundaki kararlılığını da ifade ederek, İsrail’in tüm cephelerde stratejik bir pozisyon aldığını belirtti.
Ateşkesin Lübnan’da olumlu karşılanmasına rağmen, Hizbullah’ın bu anlaşmaya uzun vadede nasıl yaklaşacağı belirsizliğini koruyor. Örgütün lideri Hasan Nasrallah’ın saldırılarda hayatını kaybetmesi, halk arasında büyük bir sembolik önem taşıyor. Bu durumun ateşkes sonrası Lübnan’da nasıl bir siyasi denge yaratacağı ise ilerleyen günlerde netleşecek.
Öte yandan, Lübnan halkı için bu ateşkes, savaşın getirdiği acıların ardından bir nefes alma fırsatı sunuyor. Ancak halk, İsrail ile Hizbullah arasında süregelen çatışmaların tekrar başlaması ihtimaline karşı temkinli bir iyimserlik içinde.
Ortadoğu’da çatışmaların son bulması yönündeki bu adım, uluslararası arenada da dikkatle takip ediliyor. Özellikle ABD ve Avrupa Birliği, İsrail-Lübnan ateşkesini bölgede barış için olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor. Ancak uluslararası toplum, bu ateşkesin kalıcı olmasını sağlamak için tarafları destekleme konusunda daha fazla adım atılmasını bekliyor.
Ortadoğu’da barış sağlamak, bölgedeki çatışmaların doğrudan etkilediği milyonlarca insan için büyük bir önem taşıyor. İsrail ve Lübnan arasındaki ateşkes, özellikle sınır bölgelerinde yaşayan insanlar için bir umut ışığı oldu. Ancak uzmanlar, bu ateşkesin uzun vadeli bir çözüme dönüşmesi için daha fazla diplomatik çaba gerektiğini belirtiyor.
Özellikle Hizbullah ve İsrail arasındaki derin çatışma geçmişi, bu anlaşmanın sürdürülebilirliği için temel bir risk faktörü olarak öne çıkıyor. Buna ek olarak, İran’ın Ortadoğu’daki rolü, bu süreçte dengeleri etkileyebilecek bir diğer önemli unsur olarak değerlendiriliyor.
İsrail ve Lübnan arasında sağlanan ateşkes, uzun yıllardır savaşın gölgesinde yaşayan bölge halkı için bir rahatlama sağladı. Ancak anlaşmanın sürdürülebilirliği, sahadaki gelişmelere ve tarafların diplomatik yaklaşımına bağlı. Lübnan halkının bu süreçte yaşadığı sevinç, savaşın yükünü taşıyan insanlar için barışa olan özlemin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Ortadoğu’da kalıcı barış ve istikrarın sağlanması, yalnızca bölge ülkelerinin değil, uluslararası toplumun da katkılarıyla mümkün olabilecek. Ateşkesin ilk adım olarak önem taşıdığı bu süreçte, tüm tarafların barış için somut adımlar atması kritik bir önem taşıyor.
Kaynak: ensonhaber.com
Kaynak: aa.com.tr
MAGAZİN
23 Aralık 2024MAGAZİN
23 Aralık 2024MAGAZİN
23 Aralık 2024MAGAZİN
23 Aralık 2024MAGAZİN
23 Aralık 2024MAGAZİN
23 Aralık 2024MAGAZİN
23 Aralık 2024